Edebiyatýmýzýn romancý kimliði ile tarihçi kimliðini en iyi bir araya getiren yazarlarýndan biri olan Reha Çamuroðlu, yeni romaný Kalem Efendisi ile yine okurlarýný geçmiþin dönüm noktasýný oluþturan tartýþmalardan birine taþýyor.
Çamuroðlu’nun çok sevilen ve tartýlan romaný Son Yeniçeri’nin devamý olan Kalem Efendisi, 19. yüzyýl Osmanlý dünyasýnýn yenilgilerle yüklü ruh halini ustalýkla anlatýyor. Modernleþme kaygýsý taþýyan, yeniçeriliði kaldýrýp yerine yeni bir ordu kuran, devlet bünyesinde bir kabuk deðiþtirmeye çalýþan, çökmekte olan, ayakta kalmak için son çabalarýný gösteren bir imparatorluk ve o imparatorluðun modernleþmeye çalýþan insanlarý…
“Evladým, biz yeniçeriler, keyfimiz öyle istedi, keyiflenelim diye siyasetle uðraþmadýk. Nasýl ki bir ferdin fýtratý varsa, müesseslerin de fýrsatý vardýr. Kýsa vadede hevesler güçlü olabilir. Ama uzun vadede, hep bu fýtrat galebe çalar. Göreceksin, bu yeni ordunun da fýtratý bizimkinden farklý olmayacaktýr.