Felsefenin kimi temel kavramlarý, tekrar tekrar, her yeni dönemde üzerinde kafa yormayý hak ediyor. Diyalektik ve materyalizm kavramlarý da böyle. Eleþtirel düþüncenin ve özellikle Marksizmin özünü oluþturan bu kavramlar hep uzun tartýþmalara konu oldu ve maalesef ülkemizde, dogmatik ve ezberci kitaplarla, sýk sýk da hatalý çevirilerle tartýþýldý.
Ýþte Henri Lefebvre’in Diyalektik Materyalizm kitabý da, Marksizmin þablonlaþtýrýlmasýna verilen bir yanýt. Stalin’in Tarihsel ve Diyalektik Materyalizm kitabýnýn hemen ardýndan yayýmlanmasý tesadüf deðildir. Lefebvre, Marx’ýn 1844 El Yazmalarýna, dolayýsýyla Hegel’e dönerek geliþtirir eleþtirisini: Marksizmi bir tür þematik doða bilimine çeviren dogmatiklere karþý, diyalektik materyalizmin insan pratiðinden sürekli beslenen, açýk uçlu bir yöntem olduðunu söyler. Marksizmin, felsefenin sonunu ilan eden pozitivist tavýrla da, salt felsefi bir sistematikleþtirmeyle da ilgisi yoktur. Eski dogmatizmin daðýldýðý ama yerine yeni kabalaþtýrmalarýn geçtiði günümüzde, Marksizmi ve problematiðini yeniden kurma çabasý hâlâ sürüyor.
Bu kitap okuyucusunu yeni bir tartýþma alanýna çekecek; bazý sorulara verdiði yanýtlarý deðiþtirecek, yeni sorulara vesile olacak. Dogmatiklerin hep tek bir kitabý, tek adamý, tek doðrusu vardýr; oysa birileri sürekli yeni kitaplar okumak ve yeni yazarlarla beraber tekrar düþünmek ihtiyacý hisseder. Bu kitap, iþte “o birileri” için.
“Sosyoloji ve tarihi, diyalektik materyalizm çerçevesinde birleþtiren
duru ve eksiksiz bir yöntem sunan kiþi bence Henri Lefebvre oldu.”