Gülüþün Gizi, Ýran halkýnýn kültüründen ve masallarýndan ortaya çýkmýþ hikâyelerden oluþuyor. Aþký ve hasreti, kaderi ve kabullenmeyiþi, israfý ve lütfu anlatýyor. Bazýlarý klasik Ýran edebiyatýndan esinlenilmiþ olan öykülerin çoðu, dilden dile nesiller boyu aktarýlan masallardan geliyor. Bu masallarýn asýl kaynaðý ise, geçmiþin derinliklerinde çoktan kaybolmuþ…
Çarþýlarda ve kahvelerde usta anlatýcýlar tarafýndan anlatýlan bu masallar, dünyaca ünlü þairler Rumi ve Firdevsi sayesinde tüm dünyanýn ilgisini çekti. Ýçlerinde prensler ve prensesler, derviþler ve olaðanüstü güçlere sahip azizler, cinler ve devler, aðzýndan ateþ çýkaran ejderhalar ve kanatlý atlar, büyücüler ve sihirbazlar, yetimler ve kahramanlar var…
Homer, Ovid ve Shaskespeare gibi, kahramanlarýnýn kaderi kaprisli tanrýlar tarafýndan belirlenen Batýlý edebiyattan farklý olarak, bu Ýran masallarýnda “son” , doðaüstü varlýklardan yardým gören ölümlü kahramanlara baðlý.
Bu içten anlatýlar, Ýran toplumunun ahlaka ve deðerlere karþý olan psikolojik ve sosyal yaklaþýmýný yansýtýyor. Eþsiz dili ve incelikli mizah anlayýþýyla Shusha Guppy, her çaða uyan bu masallarý geniþ bir kitleye ulaþtýrýyor.
“Görüyorsunuz ya, açgözlülüðü olmasaydý dükkân sahibi hazinenin yarýsýna sahip olabilirdi, bu da düþlerini gerçekleþtirmeye yeter de artardý bile. Bunu yapmayýnca hazinenin hepsin kaybetti ve o, hayatýný köyünde küçük dükkânýnda geçirirken, har-kan’la karýsý Mekke’ye hacca gidip hacý oldular.”