Ýsfahan’dan Ýstanbul’a Hacý Baba’nýn Maceralarý ilk yayýmlandýðý zaman, yazarýnýn Ýzmir doðumlu bir Ýngiliz olduðuna inanýlmamýþ, gerçek yazarýn James Morier adýnýn arkasýna sýðýnan bir Ýranlý olduðu iddia edilmiþti. Kitabýn yayýmlandýðý 1824’te, Ýran’ý ve Osmanlý’yý bu kadar bilerek anlatmanýn baþka türlü mümkün olabileceðine inanmak zordu…
Döneminin geleneklerini, zanaatlarýný, günlük yaþamýný, sevdalarýný, aþiret ve saraylarýný anlatan bu kitap, Ýngiltere’nin Doðu’daki etkisi ve kahramanýnýn Ýstanbul’a uzanan hikâyesiyle, o yýllarýn siyasi panoramasýnýn, macera romaný tadýnda kara mizah dolu bir hicvidir. Roman, iyiliði ve kötülüðü sorgulamasýnýn yanýsýra, Doðu-Batý, Ýranlý-Osmanlý karþýlaþtýrmasýyla birey ve kimlik sorununu inceleyen felsefi bir boyut da içermektedir. Morier, birinci aðýzdan anla-týmýný geleneksel “masalcý derviþ” rolüyle pekiþtirerek esere ayrý bir zenginlik kazan-dýrmýþ, Binbir Gece Masallarý’ný çaðdaþ romana taþýyan bir zincir örmüþtür.
Yapýtýn Farsça çevirisi (1905) Ýran’da toplumsal eleþtiri içeren çaðdaþ roman anlayýþýný baþlatmýþtýr.
Dilerseniz bu esere epik masalýn “Hacý Baba”sý da diyebilirsiniz…