Tarihimizin en tartýþmalý þahsiyetlerinden biridir II. Abdülhamid. Bazýsý ondan “kýzýl sultan” bazýsý “ulu hakan” bazýsý da “son imparator” olarak bahseder. Nasýl bahsedilirse bahsedilsin modern Türkiye’nin oluþumunda en çok pay sahibi olanlardan biridir.
Meþhur 93 Harbi, meþrutiyet, Ermeni sorunu, Ýttihatçýlar, Siyonizm, modernleþme, Jön Türkler gibi konular Abdülhamid’le birlikte anýlan konularýn baþýnda gelir. Bu sebeple bugünümüzü anlamak, Abdülhamid’i anlamayý zorunlu kýlar.
Yýldýz ve Ateþböcekleri, bu dâhi sultaný, insanî yönüyle, acýsý ve sevinciyle, sevgisi ve nefretiyle, vefasý ve uðradýðý ihanetleriyle, umudu ve hayal kýrýklýklarýyla ele alýyor.
Kanser hastasý çocuðu, gözlerinin önünde eriyip gitmekte olan bir babanýn çaresizliði içerisinde; ülkesi, yýldan yýla avuçlarýnýn içinden kayýp gitmekte olan bir sultandýr o.
Hayýrsýz bir evlat gibi kadir kýymet bilmeyenler, çok deðil, daha kendisi hayattayken piþman olacak, onu anlamaya baþlayacaklardýr. Ama çok geçtir artýk…
Ateþböceklerine inat, Yýldýz, tüm haþmetiyle parlamaya ve aydýnlatmaya devam ediyor…