Betsy, Ölümsüzler Kraliçesi olabilir ama hâlâ ayakkabý görünce gözü dönüyor!
Hiçbir þey Betsy Taylor'ý ayakkabý fetiþinden vazgeçiremez -ölmek ve yeni Vampir Kraliçesi olarak dirilmek bile. Hem kraliyet ailesi mensubu bir ölümsüz olmak hiç de öyle sanýldýðý kadar matah bir þey deðil -mesela ödenmeyi bekleyen faturalar halen mevcut. Zaten Betsy de hayatýna mümkün olduðunca 'normal' bir þekilde devam etmeye kararlý; bu durum artýk bir iþ bulmasý gerektiði anlamýna gelse bile, böyle. Gösteriþli bir þekilde sergilemekten geri durmadýðý 'ayaklarý' onu bu kez, Macy's'e götürüyor, tezgâhtarlýk yapacaðý hayatýnýn isine.
Ortam, nasýl derler, gýcýr! Her bir þey yolunda. Tabii mesai saatlerinde Bayan Kraliçeyi sýkýþtýrýp duran þu yeni dostlarý hariç. Ufff! Sanki, denenmesi ve indirimlerde de satýn alýnmasý gereken onca güzelim ayakkabý varken insanlarla muhabbet edecek vakti varmýþ gibi! Derken ortam bir miktar kýzýþýyor. St. Paul'de öldürülen vampirler gibi bir hal ortaya çýkýnca herkes feryatlar içinde Betsy'den bu iþe bir el atmasýný istiyor. En beteri, ay yani en feci katlanýlmazý da içini hoplatabilen tek vampirin yardýmýna ihtiyaç duyacak olmasý: Þu 'ah-çok-seksi' Sinclair'ýn. Þimdi artýk bizim Betsy hakikaten de tehlikeli topraklarda geziniyor, hem de yüksek ökçelerine raðmen!