'Kamera arkasýna geçen herkes, bir insan yüzü çekebilir. Bense oyunculuða düþkünüm, kameranýn oyuncudan rol çalmasýný istemem. Hem kamera çalýþýrken düþünmeye fazla zamanýnýz yoktur. Doðallýk, komedinin en büyük þartýdýr. Ben realizme kayýtsýz þartsýz inanýyorum. Komedi gerçek ve hayata uygun olmalýdýr. Gerçek þeyler insanlara, grotesk kurgulardan çok daha fazla hitap eder. Ýþte bu yüzden, benim komedim gerçek hayattýr. Bir filme baþladýðýmda, olay örgüsünü zihnimde taþýsam bile kameranýn önüne nasýl hareket edeceðime dair en ufak bir fikir oluþturmadan çýkarým. Kendi kendime 'ben, canlandýrdýðým karakterim' diye telkinde bulunurum. Doðaçlama oyunculuk gerçeði onda dokuz tutturur, çalýþýlmýþ oyunculuksa ayný oranda ýskalar...'