Kültür, ilk elde aklýmýza gelenler deðil. Kadýnýn özgürlüðü de, cinsel tercihler de, eðitim de kültürün, üstünde düþünülmesi gereken sorunlarý. Çünkü, kültür hayatýn ta kendisi. Ona kapalý ve uzak kalmak, insanýn kendisinden, benliðinden ve bilincinden vazgeçmesi demek. O yüzden, bu kitap, bir yanýyla hemen hiç kafa yormadýðýmýz, fakat doðrudan hayatýmýzý ilgilendiren olgulara deðiniyor ve hayatlarýmýzýn, kiþiliðimizin bize raðmen, bizim irademiz dýþýnda biçimlendirildiði bir dünyada, bu çarpýk gidiþin nasýl düzeltilebileceðinin ipuçlarýný veriyor.
Yine de bu kitabýn ana vurgusu, malumata karþý bilginin önceliðine, ansiklopedizme karþý analitik olmanýn önem ve üstünlüðüne, kendisi için hazýrlanan þeyleri kabul edip onaylayan cemaat üyesi kimliðine karþý eleþtirel, sorgulamacý bireye ne kadar ihtiyaç duyulduðuna dönük.
Bu baðlamda yazar, modernite, aydýnlar ve iktidar meselelerine yepyeni bir pencereden bakýyor ve Kültür’ün, Tarih’i affetmezken, bunu bizim adýmýza ve bize karþý bizi savunarak yaptýðýna dikkat çekiyor.
Hasan Bülent Kahraman, popüler kültüre, kitle kültürüne ve onlarýn yozlaþtýrýcý etkisine karþý eleþtirilerini yansýttýðý Kitle Kültürü Kitlelerin Afyonu’ndan sonra, þimdi de kültür sorunsallarýný ele aldýðý Kültür Tarihi Affetmez baþlýklý çalýþmasýyla okurun karþýsýnda...