“Yýllardan 1258 idi. Hülagu Baðdat’a girmiþ, insanlýðýn beþik edindiði ve o zamana kadar süzegeldiði tecrübesini harmanladýðý topraklarda, dünyanýn Nuh Tufaný’ndan sonra gördüðü en büyük yýkýmý yapmýþtý. Bu talan, o çaða göre dünyanýn gözdesi olan bir medeniyet merkezinin yok edilmesi demekti ve Hülagu’nun askerleri, Baðdat’ýn eþsiz koleksiyonlarýyla ünlü kütüphanelerindeki yüz bini aþkýn elyazmasý kitabý Dicle’ye boþaltmýþ ve Dicle günlerce mürekkep renginde akmýþtý. Eðer o zaman Baðdat kütüphanelerinin baþýna böyle bir talan gelmeseydi, belki de dünyanýn daha sonraki yüzyýllarý çok farklý olur, Rönesans ve Reform hareketlerinin adresi deðiþir, modernleþmenin göstergeleri farklý boyutlarda ortaya çýkar, hatta Amerika, þimdiki Amerika olmayabilirdi. Gelin görün ki Amerika þimdi Baðdat’tadýr.”