Buyruk, sözlü öðreti ve þiir geleneðine dayanan Alevi inançlarýnýn, düzsöz ile yazýlmýþ sayýlý örneklerinden biri; en önemlisi. Özgün yazmalar karmaþýk bir yumaðý andýrýr. Söylence, tören, ile öðreti ve öðütler iç içe anlatýlýr. Buyruk ayný zamanda konuyu bilmeyen, gelenekle yoðrulmamýþ, sevi odunda piþmemiþ kiþilere de bir kýlavuzdur.
Özgünlüðü bozulmadan, yeni bir kurgu ve açýklamalarla sunulan bu yayýnda tüm güçlükler aþýlmýþ durumda. Ayrýca eklenen Ahmet yesevi Fakr-nâmesi kitaba yeni bir boyut kazandýrýyor. Tüm bu sunumu ile Buyruk yeniden uyandýrýlmýþ çerag, dos elinden sunulmuþ dolu iþlevinde.
Gökkuþaðýný andýran çok renkli ýþýklar içinde bir yansýma. Buyruk, bir yol ve yüreðin iç tüzüðü, daha doðrusu anayasasýdýr. Çaðlarca baský altýnda tutulan bir halk tabakasýnýn elkitabýdýr. Yüzyýllar boyu karanlýkta kalmýþtýr. Varlýðý bilinmesine karþýn yadsýnmýþtýr.