Politik duruþlarý itibariyle birbirlerinden çok farklý cenahlarda yer almalarýna karþýn Rousseau, Marx ve Nietzsche, yaþadýðýmýz dünyayý, insanlýðýn bugünkü durumunu/dramýný tahlil etme, modern çaðýn olumsuzluklarýný vurgulama ve Batý barbarlýðýný doðru kavrama bakýmýndan üzerinde durulmasý gereken kalburüstü filozoflardýr. Onlarý yeni bir okumaya tâbi tutmadan ve görüþlerini “yeniden tahlil etmeden” Batý uygarlýðýný ve modernliði doðru deðerlendirmek güçtür. Rousseau, Marx ve Nietzsche, Batý uygarlýðýnýn akýldýþý yönleri üzerinde ilk duran, bu anlamda da Batý’nýn barbarlýðýný gözler önüne seren önemli eleþtirmenlerdir. Dolayýsýyla, barbar Batý’yý doðru kavramamýzda zikredilen düþün adamlarý, bizim için muktezî bir konumdadýrlar. Biz, sürekli bir biçimde, Batý’nýn barbar olduðunu ileri sürüyoruz. Bu kitaptaki amacýmýz da, Batý’nýn barbarlýðýný ve insanlýk dýþý durumunu/özelliklerini Batý’nýn en bilinen düþünürlerinden hareketle ortaya koymaktýr. Batý barbarlýðýný Batý’nýn ciddi ve bilinen düþünürlerinin aðzýndan dile getirmeyi hedefleyen Batý Barbarlýðý kitabýmýzý 10 cilt olarak tasarladýk. Sonraki ciltlerde Batý’nýn barbarlýðýný açýkça dile getiren diðer düþün adamlarý üzerinde duracaðýz.
Aile
