Aþkýn kimliðini yitirip bambaþka bir iliþki ve duygu durumuna dönüþmesinin þiirsel bir haritasýný çizen Dört Odalý Kalp, “fedakârlýk” kavramýný bütün yönleriyle sorguluyor. Bunu yaparken de okuru en çetin fedakârlýðýn, aþkýn yüzleriyle buluþturuyor.
Dört Odalý Kalp’te Anaïs Nin, Ateþ Merdivenleri ve Albatrosun Çocuklarý’ndan sonra aþkýn, dostluðun, fedakârlýðýn ve mutlak yalnýzlýðýn bambaþka boyutlarýyla yüzleþiyor. Dört Odalý Kalp, aþk denen duygunun anlaþýlmazlýðýna inananlar için…
“Erkek fiziksel korku nedir bilmezdi. O gerçeklerden korkardý; duygular ve fikirlerle yüzleþmekten, onlarý anlamaktan, çözümlemekten korkardý; fiziksel tehlikelerden asla. Djuna ise farkýna varmak, özünü büyük sancýlar pahasýna dýþa vurmak konusunda alabildiðine cesurken, duygusal ameliyatlara çoðu insandan daha büyük bir gözü peklikle giriþirken, þiddet karþýsýnda donup kalýrdý.”