Tüm dinsel düþünce ve inançlar, iyiler ve kötüler üzerinde durur. Ýyileri ve kötüleri biriktirenler, sabit kýlanlar, envanterini tutan ve ömürlük muhasebelerini yapanlar bir yanda dururlar, iyiyle kötünün dönüþücülüðünü, geçiciliðini, sabit anahtarlarý olmadýðýný, her yeni iyi ve kötünün kendine göre anahtarý olmasý gerektiðini bilenler ise öte yanda. Tüm yýldýz ve gezegenlerin dünyanýn etrafýnda dönmedikjleri ileri sürüldüðünde Ortodoks Hýrýstiyan’ý onca siþnirlendiren, her þeyin kendi etrafýnda dönmüyor olabileceðinin ima edilmiþ olmasýydý. Tüm öteki’ler onun yüce Ben’i etrafýnda dönmek zorunda deðiþler miydi? Ben ve öteki’nin baþka bir bilgisi mümkün müydü? Dünyayý tutmak, ona tutunmak ile kazýk kakmak arasýndaki fark da burada baþlayacaktýr. Ne demiþtik? “Dönüyordu…” hâlâ da öyle.