Artýk anneler de babalar gibi çalýþýyor.
Artýk okul öncesi eðitim büyük önem kazandý; anne ev kadýný da olsa, çocuðun anaokuluna gitmesi öneriliyor. Böyle olunca, “kreþ-gündüz bakýmevi-anaokulu” günlük hayatýmýzýn ayrýlmaz kurumlarýna dönüþtü. Tabii anne babalarýn merak ettiði pek çok soruyla birlikte:
- Okul seçerken nelere dikkat etmem gerekir?
- Farklý okullarý gezerken çocuðu da yanýmýzda mý götürelim?
- Þimdiye kadar hiç ayrýlmadýk. Bu problem yaratýr mý?
- Kýzým hiç sebze yemez. Okulda aç mý kalacak?
- Okul ücretleri neye göre belirlenir?
- Anaokulunda toplu aþý uygulamasý var mýdýr?
- Okulda bir kaza olsa, ne yaparlar?
- Ben bir þeyler öðrensin diye gönderiyorum, o oyun oynadýk diyor. Böyle þey olur mu?
- Okulla ilgili bize hiçbir þey anlatmýyor. Bu normal midir?
Anaokulu ve Kreþ için Anne Baba Rehberi yukarýdakilere benzer sayýsýz sorunun yanýtlarýndan oluþan bir kitap. Kendisi de iki çocuk annesi olan yazar deðiþik okul öncesi eðitim kurumlarýnda 22 yýl boyunca farklý görevler üstlenerek deney kazanmýþ bir psikolog: Ayþe Selma Güner. Bu kitabý yazma fikrinin nasýl oluþtuðunu Giriþ bölümünde þöyle anlatýyor:
“Yýllar boyunca bana, anaokulu ve kreþ süreciyle ilgili pek çok soru yöneltildi. Fark ettim ki bu sorulardan pek çoðu yýllar geçse de, veliler deðiþse de, hep ayný… Þimdi daha kalýcý bir yolla aktarmak istiyorum bildiklerimi ailelere. O nedenle yazmaya baþladým. Yazýlarým, sözlerim gibi uçup gitmiyor, çok daha fazla insana ulaþýyor.”
Çocuklarýn bedensel, biliþsel, sosyal ve duygusal geliþimi konusuna da ýþýk tutan kitabýn bir de Anýlar bölümü var: Hem eðlenceli hem de eðitici yaþanmýþ öykülerden oluþuyor.
Çocuðunu anaokulu veya kreþe vermiþ ya da verecek olanlar için hazýrlanmýþ bu kitabý torun sahiplerine de öneririz!