Balkan edebiyatýnýn baþyapýtý Derviþ ve Ölüm artýk sadece L&M Yayýnlarýnda!
Usta yazar Meþa Selimoviç’ten otuz deðiþik dile çevrilmiþ, önemli edebiyat ödüllerine layýk görülmüþ bir baþyapýt…
Boþnak yazar Selimoviç’in 1967'de yayýmlanan Derviþ ve Ölüm adlý romaný, bundan sonra yalnýzca L&M Yayýnlarý tarafýndan yayýmlanacak. Deðiþik dönemlerde birçok eleþtirmenin inceleme konusu edindiði, ayrýca geçtiðimiz yýllarda bir Türk-Ýtalyan ortak yapýmý ile sinemaya da aktarýlan roman, otuz deðiþik dile çevrilmiþ ve birçok önemli edebiyat ödülüne layýk görülmüþtü.
Meþa Selimoviç, Derviþ ve Ölüm’de mutlak dinî doðrular üzerine kurulu dünyasýnda yaþayan Ahmed Nureddin’in, erkek kardeþinin suçsuz yere tutuklanýp idam edilmesinden sonra düþtüðü derin karmaþayý resmederken insanýn ruh dünyasýndaki çeliþkileri, gelgitleri incelikle iþler. Ölüm, yaþam, aidiyet, iktidar, iktidarýn gereklilikleri ve deðiþmez deðerlerin hayat pratiðine yansýmasý etrafýnda dolaþýrken insanlýk durumlarýný merkeze alan muhteþem bir eser ortaya koyar.
Yugoslavya'da edebiyat dersleri programýnda yer alan Derviþ ve Ölüm’deki izlekler, romana evrensel bir boyut kazandýrýr. Tarihsel dönemlere veya koþullara baðlý özel durumlardan çok, insan doðasýnýn yapýsý, zaaflarý ve ihtiraslarý etrafýnda dönen roman müthiþ bir içe bakýþ örneðidir.
II. Dünya Savaþý esnasýnda amansýz çatýþmalarýn cereyan ettiði Bosna’da savaþa bizzat katýlan ve savaþýn insan ruhunda açtýðý yaralarý ömür boyu içinde taþýyan birisidir Selimoviç. Gerçek hayatta 1944 yýlý sonlarýnda, Partizan ve ayný zamanda Tuzla Askerî Bölge Komutanlýðýnda subay olan aðabeyi Þevki Selimoviç’in, III. Kolordu Askerî Mahkemesi kararýyla kurþuna dizilmesi ve bu olayýn Meþa Selimoviç’in ruhunda açtýðý yara, devrim ve iktidar ile devrimin evlatlarý arasýndaki iliþkileri yeniden okumasý, Derviþ ve Ölüm’ün yazýlmasýnýn arkasýndaki önemli bir motiftir.
Nitekim romanda da, erkek kardeþinin suçsuz yere idam edilmesi Þeyh Ahmed Nureddin’in hayatýnda esaslý bir kýrýlma yaratýr. O zamana kadar iktidar ile bir sorunu olmayan Nureddin, bu olaydan sonra gizli bir öfkeye kapýlýr ve isyan eder. Çýkan isyan sonucu öldürülen Kadý'nýn yerine artýk Nureddin geçmiþtir; artýk iktidar sahibi, kendisidir. Ancak “iktidar”ýn öyle bir yapýsý vardýr ki “sahibi”ni, en yakýn dostu ile iktidar arasýnda bir seçim yapmak zorunda býrakacaktýr. Ve bu seçimin sonuçlarýna katlanmak…